Kitap Yorumu: Kurtulan Kızlar- Riley Sager


                         Kitap Adı: Kurtulan Kızlar

                         Orijinal Adı: Final Girls

                         Yazar: Riley Sager

                         Çeviri: Aslıhan Kuzucan

                         Yayın Evi: YABANCI

                         Sayfa Sayısı: 395

         Puanım: 3/5



Arka Kapak Yazsısı:

                                                      BİR KATİLDEN KURTULABİLMEK İÇİN,
                                           BİR KATİLİN İÇGÜDÜLERİNE SAHİP OLMALISINIZ.

On yıl önce Quincy Carpenter beş arkadaşıyla birlikte tatile gitmiş ver tek başına dönmüştü; sadece filmlerde görebileceğiniz türden bir katliamdan sağ kurtulan tek kişiydi. Bir anda, kimsenin üyesi olmayı arzu etmeyeceği bir kulübün, basında Kurtulan Kızlar adıyla anılan, benzer bir şekilde sağ kalanlardan oluşan bir grubun üyesi olmuştu; üniversiteden atılan bir öğrencinin bıçağından geçirdiği dokuz kız arkadaşını kaybeden Lisa, Nightlight Inn'deki vardiyasında Çuval Adam'a meydan okuyan Sam ve şimdi de Çam Ev'den ve "o" diye söz ettiği adamdan kaçarak kanlar içinde ormanda koşturan Quincy.

  Quincy artık iyiydi, hatta reçeteli Xanax'ı sayesinde harikaydı. Neredeyse nişanlısı sayılan, ilgili erkek arkadaşı Jeff ve popüler bir pasta bloğu vardı; güzel bir apartman dairesinde yaşıyordu ve yıllar önce hayatını kurtaran polis memuru Coop desteğini ondan asla esirgemiyordu. O geceye ait detayların büyük çoğunluğunu hatırlamıyordu; geçmiş, geçmişte kalmıştı.

 Ta ki ilk kurtulan Kız Lisa küvetinde, bileklerini kesmiş olarak bulunana ve ikinci Kurtulan Kız Sam, Quincy'nin kapısında belirene kadar...

Yorumum:

Öncelikle sizi uyarmalıyım kitaba çok büyük bir beklenti ile başlamayın çünkü sonradan hüsrana uğrarsınız. Kitap bana baştan aşağı klasik bir amerikan gerilim-korku filminin kitaplaşmış versiyonu gibi geldi. Arka kapak yazısında aslında her şey açıkça yazılmış. Baş karakterimiz Quincy, Çam Evde yaşanan bir katliamdan sağ çıkıyor ve istemedende olsa Kurtulan Kızlar grubuna dahil oluyor. Olaylar daha önce başka bir katliamdan kurtulan Lisa'nın intiharı ile başlıyor.

Kitap bana göre yavaş ilerledi tamam tabii ki bir gerilim kitabı olduğu için yavaş yavaş ilerleyecek fakat iki yüz üç yüz sayfası çok yavaş ilerleyip son yüz sayfada şak şak diye olayların açığa kavuşması beni pek heyecanlandırmadı. Çam Evde yaşanan vahşet daha iyi anlatılabilirdi ki zaten kitap beni ne gerdi ne de korkuttu. Betimlemesi biraz zayıftı yani betimleme yapması gereken şeylere betimleme yapmamış fakat onun dışında herşeye betimleme yapmış gibiydi. Onun dışında Sam karakterini sevdim, Quincy benim için fazla dengesiz bir karakterdi ama bunun kesinlikle onun suçu olduğunu düşünmüyorum hepsi annesi yüzünden. Yaşadığı şeyler normal olmamasına rağmen kızı sürekli normal biri olmak için zorluyor ve hissettiklerini yaşaması yerine dahada üstünü örtmeye çalışıyor ve bu da Quincy'nin içinde patlamaya hazır bir öfke bombası oluşmasına sebep oluyor. Neyse ki Sam bu konuda Quincy'ye yardımcı oluyor kendini bulmasını sağlıyor. Sanırım kitap hakkında söyleyeceklerim bu kadar kötü bir kitap değil farklı bir kurgusu ve konusu vardı
fakat ben bu konunun çok daha iyi işlenebileceğine emindim. Evet kitabın sonunda dehşet bir şekilde şaşırıyorsunuz, sizi az da olsa tatmin ediyor ama bu içindeki tutarsızlıkları maalesef kapatmıyor.




Yorumlar